Konya Değer Kaybı Avukatı – Değer Kaybı ve Araç Mahrumiyet Bedeli
Değer Kaybı Nedir?
Değer kaybı, trafik kazası sonrasında hasar alıp onarılan bir aracın ikinci el piyasa değerinde meydana gelen düşüştür. Bir başka deyişle araç ne kadar iyi tamir edilirse edilsin, kaza geçmişi nedeniyle piyasa değeri eskisi gibi olmaz. Bu maddi kayıp, kazada kusuru olmayan (veya daha az kusurlu) araç sahibi tarafından, kazaya sebep olan taraftan talep edilebilir. Trafik kazası değer kaybı talebi, ülkemizde yasal düzenlemelerle güvence altına alınmıştır. Türk Ticaret Kanunu’na göre zorunlu trafik sigortası, kazada oluşan değer kaybını da doğrudan zarar kapsamında karşılamakla yükümlüdür. Bu sayede kaza geçiren araç sahipleri, trafik kazası nedeniyle uğradıkları değer kaybının tazminini isteme hakkına sahiptir.
Trafik kazalarında değer kaybı, yalnızca çift taraflı kazalarda söz konusu olur. Tek taraflı kazalarda (örneğin aracın tek başına kaza yapması durumunda) karşı tarafta kusurlu bir kişi olmadığından değer kaybı tazminatı talep edilemez. Ayrıca değer kaybı talep edebilmek için kazada tamamen kusursuz veya daha az kusurlu taraf olmak gerekir. Kazada %100 kusurlu olan taraf, kendi aracındaki değer kaybı için tazminat alamaz. Eğer kazada kısmen kusurluysanız, yalnızca kusursuz olduğunuz oranda değer kaybı talep etme hakkınız bulunur. Yani karşı tarafın kusur oranı kadar değer kaybı tazminatı isteyebilirsiniz. Bu durum, trafik kazalarında “herkesin kusuru oranında zarardan sorumlu olması” ilkesine dayanır.
Değer kaybı hesabı yapılırken aracın markası, modeli, yaşı, kilometresi, hasar geçmişi ve kazada değişen parçaların niteliği gibi kriterler dikkate alınır. Özellikle aracın daha önce hasar görmemiş parçalarında meydana gelen hasarlar değer kaybına yol açar. Orijinal parçalar yerine eşdeğer (yan sanayi) parçalarla onarım yapılması da aracın ticari değerini olumsuz etkiler. Nitekim araç onarımında orijinal yerine eşdeğer parça kullanıldığında, orijinal parça ile eşdeğer parça onarım maliyeti arasındaki fark da hasar farkı olarak değer kaybı kapsamında sayılabilir. Ancak Yargıtay kararları, far, cam, jant gibi boya gerektirmeden değiştirilebilen bazı parçalar için değer kaybı hesabı yapılamayacağını belirtmiştir. Bu nedenle değer kaybı talebinin kabul görmesi için, talebe konu hasarların aracın daha önce onarım görmemiş kısımlarında ve değerini etkileyen nitelikte olması önemlidir.
Değer Kaybı Tazminatı Nasıl Alınır?
Bir trafik kazası sonrası aracınızda değer kaybı oluştuğunu düşünüyorsanız, değer kaybı tazminatı almak için izlemeniz gereken belli adımlar vardır. İlk olarak kazanın polis veya kaza tespit tutanağı ile düzgün şekilde belgelenmesi gerekir. Karşı tarafın kusur oranı netleşmeli ve sizin tamamen veya büyük oranda kusursuz olduğunuza dair resmi rapor bulunmalıdır. Ardından aracınızdaki değer kaybını tespit ettirmek için bir ekspertiz raporu almanız önerilir. Bu rapor, kazanın aracınıza verdiği değer kaybını teknik olarak hesaplar. Sigorta şirketleri genellikle kendi belirledikleri formüllerle değer kaybını hesaplar, ancak bağımsız bir ekspertiz raporu, talebinizi desteklemek açısından önemlidir.
Değer kaybı tazminatı talebi iki yolla alınabilir: sigorta şirketine başvuru veya dava/tahkim yoluyla talep. İlk etapta, kazada kusurlu olan aracın zorunlu trafik sigortasına yazılı bir başvuru yapmalısınız. Başvurunuzda kaza tutanağını, hasar fotoğraflarını, onarım faturalarını ve varsa ekspertiz raporunu ekleyerek araç değer kaybı talebinizi iletirsiniz. Sigorta şirketinin, yasa gereği başvuruyu aldıktan sonra 15 gün içinde yanıt vermesi gerekir. Bu süre içinde sigorta şirketi talebinizi kabul edip ödeme yapabilir, kısmen ödeyebilir veya reddedebilir. Sigorta Hukuku ve ilgili mevzuata göre, sigorta şirketleri kusurlu sürücünün poliçe limitleri dahilinde değer kaybını karşılamak zorundadır. Eğer sigorta şirketi 15 gün içinde cevap vermemiş ya da talebi reddetmiş veya düşük bir miktar ödemişse, hakkınızı hukuki yoldan aramanız gerekir.
Sigorta şirketinden olumsuz yanıt aldığınızda başvurabileceğiniz iki yol vardır: Sigorta Tahkim Komisyonu veya adli yargıda dava açma. Sigorta Tahkim Komisyonu, sigorta ettiren ile sigorta şirketi arasındaki uyuşmazlıkları daha hızlı ve masrafsız çözmek amacıyla kurulmuş bir alternatif çözüm yoludur.
Komisyona başvurabilmek için ön şart, sigorta şirketine yaptığınız başvurunun sonuçsuz kalması veya tatmin edici olmamasıdır (yani şirketin ödeme yapmaması veya eksik ödeme yapması). Tahkim komisyonuna başvuru yapıldığında, dosyanız bağımsız hakemlerce incelenir ve genellikle en fazla 4 ay içinde karara bağlanır. Bu süre, mahkemelerin iş yükü düşünüldüğünde oldukça kısa olup, hak kaybına uğramadan sonuca ulaşmanızı sağlar. Üstelik tahkim kararları sigorta şirketleri için bağlayıcıdır ve temyiz edilmedikçe hızlıca uygulanır. Tazminat davaları konusunda uzman bir avukat, hangi yolun sizin için daha avantajlı olduğunu değerlendirmenize yardımcı olabilir.
Diğer yol ise doğrudan dava açmaktır. Değer kaybı davası, genellikle karşı tarafın sigorta şirketine veya doğrudan kusurlu araca karşı açılır. Yetkili mahkeme, genellikle kazanın olduğu yer veya davacının ikamet yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesidir. Dava yolunda, mahkeme süreci tahkime göre daha uzun sürebilir ancak bazı durumlarda (örneğin çok yüksek meblağlı taleplerde) gerekebilmektedir. Türk Borçlar Kanunu’na göre değer kaybı talebi için zamanaşımı süresi, kazanın ve zararın öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl olup, her hâlükârda kaza tarihinden itibaren 10 yıl içinde dava açılabilir. Bu süreler geçtikten sonra hukuki yollara başvurmak mümkün olmaz. Dolayısıyla değer kaybı yaşayan araç sahiplerinin gecikmeden hukuki girişimde bulunmaları önemlidir. Bunun yanı sıra dava açmadan da arabuluculuk yoluna başvurmak zorunludur. Aksi halde davanız doğrudan reddedilecektir.
Değer kaybı talebi, bir tazminat davası türü olduğundan, sürecin doğru yönetilmesi için hukuki bilgi şarttır. Başvuru dilekçesinin usulüne uygun hazırlanması, sigorta şirketiyle yazışmaların takibi, gerekirse bilirkişi incelemesi talepleri ve yasal sürelerin kaçırılmaması kritik önemdedir. Bu süreç hem trafik kazası hukuku hem de sigorta hukuku alanlarını ilgilendirdiği için mevzuata hakim olmak gerekir. Profesyonel destek almak, hak kaybı yaşanmaması ve maksimum tazminat alınması açısından yararlı olacaktır. Nitekim bir Konya değer kaybı avukatı, başvuru ve dava sürecinin her aşamasını müvekkili adına yürüterek, yasal prosedürlerin doğru şekilde işlemesini sağlar.
Konya Değer Kaybı Avukatı Ne Yapar?
Konya değer kaybı avukatı (diğer bir ifadeyle araç değer kaybı ve araç mahrumiyeti avukatı) trafik kazası sonrasında müvekkillerinin maddi kayıplarını telafi edebilmesi için gereken tüm hukuki adımları atar. Değer kaybı ve tazminat talepleri, teknik ve hukuki bilgi gerektiren karmaşık bir süreç olabilir. Bu süreçte uzman bir avukatın yardımı, haklarınızın tam olarak korunmasını sağlar. Konya’daki deneyimli avukatlar, trafik kazası değer kaybı, araç mahrumiyeti ve sigorta uyuşmazlıkları konularında özel bilgi birikimine sahiptir. Bu uzmanlık, hem evrak ve prosedürlerin doğru yönetilmesi hem de sigorta şirketlerinin olası haksız itirazlarına karşı etkili argümanlar geliştirilmesi açısından kritik rol oynar.
Konya avukat ekibi olarak değer kaybı avukatının yaptığı ilk iş, müvekkilin kaza dosyasını detaylı şekilde incelemektir. Kaza tutanakları, ekspertiz raporları, onarım faturaları gibi belgeler tek tek değerlendirilir. Ardından oluşan değer kaybının doğru şekilde hesaplanması için gerektiğinde uzman bilirkişilerle çalışılır. Avukat, sigorta şirketine yapılacak başvuru dilekçesini hazırlar, yasal dayanakları ve hesaplamaları dilekçede belirtir. Sigorta şirketi ile yazışmaları takip ederek 15 günlük yasal sürede yanıt gelip gelmediğini denetler. Eğer sigorta şirketi ödeme yapmayı reddeder veya eksik ödeme yaparsa, avukat müvekkiliyle istişare ederek Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru veya dava açma süreçlerini başlatır.
Değer kaybı avukatı, araç mahrumiyeti (araçtan yoksun kalma) ve hasar farkı bedeli gibi kazadan doğan diğer maddi kayıplarınızı da tazmin ettirmek için çalışır. Pek çok kişi, sadece araç onarım masraflarını ve değer kaybını talep etmekle yetinir; ancak deneyimli bir avukat, aracınızı kullanamadığınız süre için mahrumiyet tazminatı veya sigorta poliçesinin eksik ödediği kısımlar için hasar farkı tazminatı gibi ek kalemleri de talep edebileceğinizi bilir. Avukatınız, bu kalemleri de hesaplatarak talebinize ekler ve böylece kazadan kaynaklanan tüm zararlarınızın giderilmesini hedefler.
Son olarak, Konya değer kaybı avukatınız sizi tüm süreç boyunca bilgilendirir ve yönlendirir. Mahkeme veya tahkim aşamasında gereken dilekçelerin yazılması, duruşmalarda temsil, bilirkişi raporlarına itirazlar gibi teknik konular profesyonelce yönetilir. İyi bir avukat, sigorta şirketleriyle müzakerede de bulunarak mümkünse anlaşma yoluyla hızlı tazminat almanızı sağlamaya çalışır; anlaşma olmazsa hakkınızı sonuna kadar savunarak yargı yoluyla alır. Bu kapsamlı hukuki destek sayesinde, tek başınıza mücadele ederken karşılaşabileceğiniz riskler en aza iner ve Konya hukuk bürosu olarak uzman ekibin deneyimi sayesinde en güvenilir sonuca ulaşmanız mümkün olur.
Araç Mahrumiyeti Tazminatı Nedir?
Trafik kazaları sonrasında araçlar genellikle günlerce, hatta haftalarca tamirde kalır. Bu süre zarfında aracını kullanamayan kişi, ulaşım ihtiyacını karşılamak için ya başka bir araç kiralamak ya da toplu taşıma/taksi kullanmak zorunda kalabilir. İşte araç mahrumiyeti tazminatı, kazadan ötürü aracından yoksun kalan kişinin bu kullanım kaybı nedeniyle uğradığı maddi zararın tazmin edilmesidir. Araç mahrumiyeti, literatürde araçtan yoksun kalma bedeli veya ikame araç bedeli olarak da anılır. Bu tazminat kalemi, özellikle aracı iş amaçlı kullanılan kişiler için hayati öneme sahiptir çünkü araç tamirdeyken işe gidememekten doğan kazanç kaybı da söz konusu olabilir.
Araç mahrumiyeti tazminatı nasıl hesaplanır?
Genellikle kabul gören yöntem, aracın emsal bir aracının günlük kira bedeli ile tamirde kaldığı gün sayısının çarpılmasıdır. Örneğin aracınız tamirde 15 gün kaldıysa ve benzer bir aracın günlük kiralama ücreti 2000 TL ise, 30.000 TL araç mahrumiyeti zararı yaşadığınız kabul edilir (2000 TL x 15 gün = 30.000 TL). Mahkeme, bu hesaplamada “makul onarım süresi” kavramını göz önünde bulundurur; yani aracın gerçekte kaç gün tamirde kaldığından ziyade, normal şartlarda kaç günde tamir edilebileceğini dikkate alır. Tamir sürecinin öngörülenden uzun sürmesi, haklı bir sebep olmadıkça kusurlu tarafa yükletilmez. Ayrıca, Yargıtay içtihatlarına göre aracınızı tamir süresince fiilen kiralamamış olsanız dahi, bu durum araç mahrumiyeti talebi yapmanıza engel değildir – hakim, belge sunulmasa bile makul kullanım kaybı bedelini takdir edebilir.
Araç mahrumiyeti tazminatı kime karşı ve nasıl talep edilir?
Öncelikle belirtmek gerekir ki zorunlu trafik sigortası, araç mahrumiyetinden doğan bu tür dolaylı zararları poliçe kapsamında karşılamakla yükümlü değildir. Yani karşı tarafın sigorta şirketi, onarım süresince aracınızı kullanamamanız nedeniyle oluşan maliyetleri ödemeye yanaşmayacaktır. Bu durumda, araç mahrumiyeti tazminatı doğrudan kazada kusurlu olan sürücü ve araç sahibine yöneltilir.
Talep, genellikle değer kaybı davasıyla birlikte veya ayrı bir maddi tazminat davası olarak ileri sürülebilir. Eğer kendi kasko sigortanız varsa, poliçenizin kapsamına göre belirli bir süre için kiralık araç hizmeti alabilirsiniz; ancak kasko şirketleri de genelde 7-15 gün gibi sınırlı bir süre için bu imkanı tanır. Kasko süresinin yeterli gelmediği durumlarda ve kasko poliçeniz yoksa, mağdur taraf olarak kusurlu taraftan araç mahrumiyeti bedelini istemeniz mümkündür. Bu talep de, diğer tazminatlar gibi kazanın öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl içinde yapılmalıdır (ve her halde 10 yıl içinde dava açılmalıdır).
Bir örnek vermek gerekirse; aracınız tamirde kaldığı süre boyunca işe gidip gelmek için toplu taşıma kullandıysanız veya araç kiralamak zorunda kaldıysanız, bu yaptığınız masrafları veya aracınızı kullanamamanız nedeniyle uğradığınız kaybı karşı tarafın ödemesi talep edilebilir. Konya değer kaybı avukatı aynı zamanda araç mahrumiyeti konusunda da size rehberlik edecek, gerekli hesaplamaları yapıp dava dilekçenize ekleyerek bu hakkınızı da savunacaktır. Araç mahrumiyeti tazminatı, birçok kişi tarafından bilinmemekle birlikte, hukuken geçerli ve talep edilebilir bir zarar kalemidir. Bu nedenle, trafik kazası mağdurlarının hak kaybına uğramaması için değer kaybıyla birlikte araç mahrumiyeti konusunu da gündeme getirmeleri önemlidir.
Hasar Farkı Bedeli ve Hukuki Süreç
Trafik kazaları sonrasında ortaya çıkan bir diğer önemli konu da hasar farkı bedelidir. Hasar farkı, aracınızın tamirine ilişkin masrafların sigorta poliçesinin karşıladığından daha yüksek olması durumunda oluşan farkı ifade eder. Özellikle kazada aracınız ciddi şekilde zarar görmüşse ve onarım masrafları aracın piyasa değerine yakın veya ondan yüksekse, sigorta şirketi aracınızı “pert” (tam hasarlı) kabul edip piyasa değeri kadar ödeme yapabilir. Ancak aracınızı eski haline getirmek için yapılan onarım masrafları bu tutarı aşıyorsa, aradaki bakiye zarar hasar farkı bedelini oluşturur. Kısaca, aracın piyasa değeri ile gerçek tamir masrafı arasındaki ödenmemiş farktır. Bu farkın oluştuğu durumlarda mağdur taraf, sigorta şirketinden veya kusurlu taraftan hasar farkı tazminatı talep edebilir.
Hasar farkı bedeli genellikle şu iki durumda gündeme gelir: (1) Sigorta şirketi onarım için orijinal parça yerine eşdeğer (yan sanayi) parça kullanılmasını şart koşar ve daha düşük maliyetli bir onarım ödemesi yapar. Böylece araç tamir edilir ancak orijinal parça takılmadığı için değerinde bir düşüş veya eksik giderilmiş zarar kalır. İşte orijinal parça ile eşdeğer parça maliyeti arasındaki bu fark, hasar farkı bedeli olarak talep edilebilir. (2) Aracın hasar masrafları o kadar yüksektir ki, sigorta poliçesinin limiti veya aracın piyasa değeri karşısında yetersiz kalır.
Örneğin aracınızın piyasa değeri 100.000 TL iken, onarım masrafı 130.000 TL çıktıysa, sigorta şirketi poliçe limiti gereği en fazla 100.000 TL ödeyecek, geriye kalan 30.000 TL ise sizin cebinizden çıkacaktır. İşte bu 30.000 TL sizin için hasar farkı zararını oluşturur ve bu tutarı da karşı taraftan talep etme hakkınız vardır. Hasar farkı bedeli de yasal olarak zorunlu trafik sigortası kapsamına girer; ancak burada kritik nokta, aracın tamir edilemeyecek derecede ağır hasar almış olması veya sigorta poliçesi limitinin yetersiz kalmasıdır.
Hasar farkı tazminatını talep etme süreci, değer kaybı talebine oldukça benzer. Öncelikle sigorta şirketine yazılı olarak başvurarak, hasar farkı bedelinin ödenmesini istemelisiniz. Bu başvuruda, sigortanın yaptığı ödemenin neden yetersiz kaldığını ve gerçek zararınızın ne olduğunu detaylı şekilde belirtmelisiniz. Sigorta şirketinin yine 15 gün içinde cevap verme zorunluluğu vardır. Eğer sigorta şirketi talebinizi reddeder veya sizi tatmin etmeyen bir ödeme yapmışsa, hasar farkı bedelini tahsil etmek için hukuki yollara başvurabilirsiniz.
Bu durumda izlenebilecek yollar yine Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru veya doğrudan dava açmaktır. Örneğin, sigorta şirketi size “onarım için anlaşmalı serviste yan sanayi parça ile tamir yapıldı, başka ödeme yok” diyerek bir feragatname imzalatmış olabilir. Kanunen (Karayolları Trafik Kanunu m.111 uyarınca) bu tür sorumluluğu daraltan anlaşmalar geçersizdir. Yani sigorta şirketinin “mutabakatla onarım” adı altında eksik ödeme yaptırıp sizi haklarınızdan vazgeçmeye zorlaması yasal değildir. Dolayısıyla, hasar farkı kaldığını düşünüyorsanız, bu farkı almak için yasal haklarınızı kullanmaktan çekinmeyiniz.
Hasar farkı davalarında görevli mahkeme de genel mahkemelerdir ve zamanaşımı süreleri diğer trafik kazası kaynaklı maddi tazminatlarla aynıdır (2 yıl – 10 yıl kuralı). Konya değer kaybı avukatı desteğiyle, poliçe kapsamında tam karşılanmayan zarar kalemlerinizi de tazmin ettirebilirsiniz. Bir avukat, sigorta şirketinin ödeme yaptığı belgeler ile gerçek tamir faturalarını karşılaştırarak hasar farkını net bir şekilde ortaya koyar. Ardından, hukuki dayanaklarla birlikte talebinizi iletir ve gerekirse dava sürecini yürütür. Böylece sigorta şirketinin eksik ödediği tutarlar için de adaletin sağlanmasına yardımcı olunur.
Neden Bademci Hukuk Bürosu’nu Tercih Etmelisiniz?
Trafik kazaları sonrası ortaya çıkan değer kaybı, araç mahrumiyeti ve hasar farkı gibi konularda uzman bir hukuk desteği almak, haklarınızın tam olarak korunması için kritik önem taşır. Bademci Hukuk Bürosu, Konya’da bu alanda deneyim sahibi, güvenilir bir Konya hukuk bürosu olarak öne çıkmaktadır. İşte Bademci Hukuk Bürosu’nu tercih etmeniz için bazı sebepler:
- Uzmanlık ve Deneyim: Bademci Hukuk, yıllardır trafik kazası hukuku, tazminat hukuku ve sigorta hukuku alanlarında çalışarak geniş bir tecrübe birikimi edinmiştir. Konya avukat ekibimiz, trafik kazalarından doğan değer kaybı ve diğer tazminat davalarında sayısız dosya başarıyla sonuçlandırmıştır. Bu sayede hangi argümanların etkili olduğu, sigorta şirketlerinin hangi itirazları getirebileceği gibi konularda önceden öngörü sahibi olarak davanızı sağlam temellere oturturuz.
- Bireysel İlgi ve Takip: Bademci Hukuk Bürosu olarak her müvekkilimizin dosyasına özel önem veriyoruz. Değer kaybı talebinizin başvuru aşamasından sonuçlanmasına kadar her adımda sizi bilgilendiriyor, aklınızdaki soruları yanıtlıyoruz. Müvekkillerimiz, dosyalarının seyrini anlık olarak takip edebilmekte ve avukatlarımızla doğrudan iletişim kurabilmektedir. Bu şeffaf ve ilgili yaklaşım, müvekkillerimize süreç boyunca güven veren bir deneyim sunmaktadır.
- Tam Kapsamlı Hizmet: Trafik kazası sonrasında ortaya çıkan tüm hukuki ihtiyaçlarınız için yanınızdayız. Sadece değer kaybı değil, aynı zamanda araç mahrumiyeti, yaralanma ve ölüm nedeniyle tazminat davaları, sigorta şirketine karşı diğer talepler gibi konularda da uzman desteği sunuyoruz. Bademci Hukuk, Konya’da faaliyet gösteren tam kapsamlı bir hukuk bürosu olduğundan, bir trafik kazasının ceza boyutundan tutun da sigorta uyuşmazlıklarına kadar her alanda size yardımcı olabiliriz. Bu da müvekkillerimizin tek bir yerden tüm çözümleri alabilmesi anlamına gelmektedir.
- Yüksek Başarı Oranı: Büromuzun geçmiş dosyalarına baktığınızda, trafik kazalarından kaynaklı tazminat davalarında yüksek bir başarı oranımız olduğunu görürsünüz. Birçok müvekkilimizin değer kaybı tazminatlarını sigorta şirketlerinden tahsil etmelerini sağladık. Anlaşmazlık durumlarında Sigorta Tahkim Komisyonu’ndan çıkan kararlar büyük ölçüde müvekkillerimizin lehine neticelendi. Bu başarılar, Bademci Hukuk’un alanındaki etkinliğinin ve profesyonelliğinin bir göstergesidir.
- Yerel ve Ulusal Mevzuata Hakimiyet: Konya’da faaliyet göstermemizin avantajlarından biri, Konya’daki adli süreçlere ve uygulamalara hakim olmamızdır. Konya değer kaybı avukatı olarak yerel mahkemelerin yaklaşımını, bilirkişi uygulamalarını yakından takip ediyoruz. Aynı zamanda ulusal düzeyde sürekli değişen yasa ve yönetmelikleri, Yargıtay kararlarını günü gününe izliyoruz. Bu sayede davalarımızda en güncel ve geçerli argümanları kullanarak müvekkillerimizin haklarını savunuyoruz.
Sonuç olarak, Bademci Hukuk Bürosu’nu tercih ettiğinizde Konya hukuk bürosu standartlarının üzerinde, uzman ve güvenilir bir hizmet alacağınızdan emin olabilirsiniz. Değer kaybı ve diğer trafik kazası tazminat sorunlarınızda yanınızda olarak, hakkınız olanı almanız için tüm gücümüzle çalışıyoruz.

Sıkça Sorulan Sorular
Değer kaybı tazminatını kimler alabilir?
Trafik kazasında tamamen kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olan araç sahipleri değer kaybı tazminatı alabilir. Kazaya %100 kusurlu olan taraf, kendi aracındaki değer kaybı için tazminat talep edemez. Eğer kazada örneğin %50 kusurluysanız, değer kaybı tutarının ancak kusursuz olduğunuz %50’lik kısmını karşı taraftan isteyebilirsiniz.
Değer kaybı başvurusu için zamanaşımı süresi nedir?
Değer kaybı tazminatı talebi için genel zamanaşımı süresi, kaza tarihinden itibaren 2 yıldır. Ancak bazı durumlarda, olay tarihinden başlayarak 10 yıl içinde de dava açılabilir (bu süre, 2 yıllık sürenin kaçırıldığı istisnai durumlar içindir). Bu süreler geçtikten sonra ne sigorta tahkime ne de mahkemeye başvurarak değer kaybı talep edemezsiniz.
Araç değer kaybı nasıl hesaplanır?
Araç değer kaybı, aracın kaza öncesi piyasa değeri ile kaza sonrası onarılmış halinin piyasa değeri arasındaki fark olarak hesaplanır. Bu hesap yapılırken aracın yaşı, kilometresi, hasarın boyutu ve değişen parçaların niteliği gibi kriterler göz önüne alınır. Sigorta şirketleri ve bilirkişiler belirli formüller kullanarak (örneğin Hazine’nin yayınladığı tablolar gibi) değer kaybı miktarını tespit ederler.
Araç mahrumiyeti tazminatını kim öder?
Araç mahrumiyeti (araçtan yoksun kalma) tazminatını, kazada kusurlu olan araç sürücüsü veya araç sahibi öder. Zorunlu trafik sigortası poliçeleri bu tür bir tazminatı genellikle kapsamaz, dolayısıyla sigorta şirketi bu bedeli ödemez. Mağdur sürücü, eğer kasko sigortası belirli bir süre için ikame araç sağlamıyorsa veya bu süreyi aşıyorsa, araç mahrumiyeti zararını doğrudan kusurlu taraftan talep etmelidir.
Değer kaybı talebi için avukat tutmak gerekli mi?
Değer kaybı başvurusunda bir avukat tutmak kanunen zorunlu değildir, ancak çok faydalıdır. Sigorta şirketleri çoğu zaman başvuruları reddedebilir veya düşük tutarlar teklif edebilir; bu durumda hak kaybına uğramamak için yasal süreci bilen biriyle hareket etmeniz önemlidir. Konya değer kaybı avukatı desteği aldığınızda, başvuru ve dava süreciniz profesyonelce yönetilir, maksimum tazminatı almanız ve usul hatası yapmamanız sağlanır. Bu da uzun vadede hakkınızı tam olarak almanıza yardımcı olur.




